TUTSAK KADINLAR (Reyhaneh Jabbari Anısına)
Gözlerimi sımsıkı kapattım, akıp giden renklerimi görmemek için.Sizin sağanaklarınızda ıslanmış umutlarımı hangi güneş kurutabilirdi ?
Ben mi sarhoştum, yoksa siz mi defalarca aynı yollardan günah çıkarıyordunuz ? Ben mi yanlıştım yoksa siz hiç doğrumu sormamış mıydınız ?
Hangi sevgisizin elleriydi, başımı önüme düşüren bilmiyorum.Hangi rüzgardı yasakların arasından esip kalbime koyan seni? Ve hangi diktatörün yasakları, bu rüzgarın önünü kesebilirdi? BAŞI ÖNE DÜŞMÜŞLERİN YÜREKLERİNİN BAŞKALDIRDIĞINI HANGİNİZ BİLEBİLİRDİ Kİ?
Gözlerimizde gördüğümüz umudu, hangi gözyaşları silebilirdi? Hangi sakal gizleyebilirdi, içten gelen gülümsemeleri? Yoksa siz sakallarınızı, ağlayan kadınların gözyaşlarıyla mı düzeltmiştiniz? Savaş marşlarınızı, topuklu ayakkabıların çıkardığı seslere mi yazmıştınız? SİZ NEDEN HEP KADINLARLA SAVAŞMIŞTINIZ?
Ben yürürken siyah izler bırakacağım sokaklarınızda, denizlerinizi siyaha boyayacağım. Siz yaşamıma siyah rengini verip, ölümüme beyazı giydiremeyeceksiniz ? Ben mavi denizlerde kaybolacağım, tutsak yaşantımıza inat özgür öleceğim. Ve sen tut elimi, siyahlığın içinde mavi iki damla olalım...